Gustave Flaubert (12 Aralık, 1821 – 8 Mayıs, 1880) Fransız romancı ve gerçekçilik akımını başlatan yazar.
- Parasız ve zorunlu eğitim bir işe yaramayacak; ancak budala sayısını artıracaktır.
- İnsan ettiğinin hakimi olabilir, ama hissettiğinin asla.
- Umutsuzluk, kendini bile sevmemektir.
- Yaşamak için okuyun.
- Vazife, büyük olanı hissetmek, güzel olanı candan sevmektir; yoksa toplumun sırtımıza yüklediği bayağılıkları ile birlikte bütün göreneklerini kabullenmek değildir.
- Büyük yaradılışlar her şeyden önce müsrif insanlardır; kendilerini kolay harcarlar.
- Şekilce güzel olmayan güzel düşünce olamayacağı gibi, ifade ettiği düşünce güzel olmayan güzel şekil de olamaz.
- Her sevinç bir lanet, her zevk bir iğrenme gizliyordu ve en iyi öpücükler, dudaklarda gerçekleşmesi imkansız daha yüksek bir şehvet özlemi bırakıyordu.
- Her şeyi denedik ve her şeyi umutsuzca inkar ediyoruz ve sonra, tuhaf bir tamahkarlık, ruhumuzla ve insanlığımızla bizi ele geçirdi. İçimizi kemiren devasa bir endişe var, kalabalığımızda bir boşluk var etrafımızda bir kabir soğukluğu var.
- İnsan, hiçbir şeye karşı ilgisi, hiçbir şeyden umudu kalmayınca hayatın her gün değişmeyen tekrarı altında ezilir gibi olur.
- Ancak bir toprağa mahsus ve başka yerde tutamayan fidanlar gibi, saadet yetiştirmek de dünyada yalnız bazı memleketlere vergidir.
- Eğer acılarımız en azından birinin işine yarasaydı, özveride bulunduk diye avunurduk...
- Edebiyatın özgür oluşundan söz ediyorlar! Yazarların artık büyüklerden aylık almadıklarını, daha özgür olduklarını söylüyorlar! Daha asil duruma geldiklerini savunuyorlar. Oysa bugün, toplum içindeki asaleti bir bakkal kişi ile eşdeğerdir. Ne büyük bir ilerleme!
- Uygarlık denen şey kaplumbağa hızıyla ilerliyor vallahi. Ama hala barbarlık içinde yerimizde sayıp duruyoruz !
- İnsan ruhunun tarihi insanlığın budalalığının tarihidir.
- Hüzün bir tür kötü alışkanlıktır.
- Hayatın en güzel günleri Daha erken demekle geçer, sonra Çok geç olur.
- Yaşımız arttıkça etrafımızdakilerin eksilmesi hüzünlü bir yalnızlığın içine doğru çekiyor bizi. Flaubert'in dediği gibi "Kalbim bir kent mezarlığına dönüşüyor...
- Her şeyi tanrıya bırakmak faziletlerin en kötüsüdür.
- Eleştiride en yüksek şey yöntemdir; yaratmayı sağlar.
- Ne çocuklar gibi bir avuntu olsun diye okuyun, ne de muhterisler gibi kendinizi talime zorlarcasına. Hayır hayır; okuyacaksanız şifa bulmak için okuyun.
- Deha tanrı vergisidir, ama yetenek bizimdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder