Baruch Spinoza (d. 24 Kasım 1632 - ö. 21 Şubat 1677), Benedictus de Spinoza veya Bento d'Espiñoza olarak da bilinmektedir. René Descartes ve Gottfried Leibniz ile birlikte 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
- Her canlı kendi varlığını sürdürme çabasındadır.
- Paul´un Peter hakkında soyledikleri, Peter’den çok Paul’u tanımamızı sağlar.
- İnsanlar iyilik ve hayır yapmaktan ziyade öç almaya daha yatkındırlar.
- İnsanın duyguları denetleme ve kısıtlama güçsüzlüğüne kölelik diyorum; çünkü duygulara tabi olan insan, kendisinin değil, ama kaderinin hükmündedir; öylesine onun hakimiyetindedir ki, kendisi için daha iyi olana bakmasına rağmen, yine de kötü olana akmaya zorlanır.
- İnsan için en kıymetli olan şey gene insandır.
- Bir insan kendi iradesiyle savaş çıkarmayı başarabilir ancak çıktıktan sonra savaşı durdurabilmek için başkalarının iradesine ihtiyaç duyar.
- Ne umut korkudan vazgeçebilir, ne de korku umuttan.
- Bir insan için gerçek dünyevi mutluluk ve gerçek sonsuz mutluluk, bilgelik ve gerçek bilgiden oluşur; yoksa başkalarından daha bilge olmasından ya da bir başkasının gerçek bilgiye sahip olmamasından değil.
- İnsanın şifası diğer insanlardadır.
- Özgürlük kısan hükumete karşı çıkacak iyi eğitimin, sağlam ahlakın ve erdemin daha özgür yaptığı kişilerdir.
- Gururlu bir insan olmaya en çok yaklaşanlar kendilerinden tiksinenlerdir.
- Yeni fikirlere şaşmayın; şunu bilin ki hiçbir şey, sırf birçok kişi tarafından kabul görmüyor diye doğru olma vasfını yitirmez.
- Eğer ben doğruyu biliyorsam ve sen cahilsen, senin düşüncelerini ve yolunu değiştirmek benim için ahlaki bir görevdir; böyle yapmaktan geri durmak zulüm ve bencillik olur.
- İnsanın kendi duygulanışlarını yöneltme ve azaltmadaki güçsüzlüğüne kölelik diyorum, gerçekten, duygulanışlara bağlı olan insan kendi kendisine sahip değildir, fakat kendi üzerindeki gücü çoğu kere baskı altında olmasına ve en iyisini görerek en kötüsünü yapmasına sebep olan bir servete sahiptir.
- Tanrıdan başka cevher olamaz ve tasarlanamaz.
- Eğer doğal nedenleri bilmezsek tanrısal gücü bilmeye kalkışmak abestir, çünkü tanrısal güç ve doğa yasaları bir ve aynı şeylerdir.
- Aslında, insan zihninin “farkında” olduğu sadece kendi bedeni değildir. Zihin, aynı zamanda, kendisininde farkındadır. İnsan bir şeyi bilir (yani bedenine yaptığı etkiyi bilir), ama aynı zamanda, bildiğini de bilir, bildiğini-bildiğini de bilir.
- Havaya atılan bir taş düşünebilseydi kendi isteğiyle yere düştüğünü sanırdı.
- Paranın hakiki kullanış yolunu bilenler ve servetlerini yalnız ihtiyaca göre kurala koyanlar, az şeyle memnun yaşarlar.
- Bir hükümet söz özgürlüğünü ne kadar kısmaya çalışırsa, ona o kadar karşı konur;bu karşı çıkış elbette açık gözlülerce değil, iyi eğitimin, sağlam ahlakın ve erdemin daha özgür yaptığı kişilerce olur. Hakikat diye inandıkları görüşlerin, yasalara karşı suç olarak kabul edilmeleri kadar insanların hoş göremeyecekleri şey yoktur. Bu gibi durumlarda, yasalara nefretle bakmayı ve hükümete karşı elinden geleni yapmayı saygıdeğer hareketler olarak düşünürler.
- Hür bir insan hiçbir şeyi ölümden daha az düşünmez ve onun bilgeliği ölüm hakkında değil, hayat hakkında derin bir düşüncedir.
- Tanrının hiçbir edilgisi, pasif hali yoktur. O hiçbir sevinç ve keder duygulanışı duymaz. Bunun sonucu olarak Tanrının hiç kimseye karşı kini ve sevgisi yoktur.
- Mutluluk erdemin ödülü olmayıp kendisi bir erdemdir. Biz mutluluktan tutkularımızı engellediği için haz duymaz; tersine, mutluluktan haz duyduğumuz için tutkularımızı engelleyebiliriz.
- Mutluluk erdemin ödülü değil, erdemin kendidir.
- İnsanlar, eylemlerinin bilincinde olup bu eylemleri belirleyen nedenlerden habersiz oldukları için özgür olduklarına inanırlar. İnsanlar, eylemlerinin bilincinde olup bu eylemleri belirleyen nedenlerden habersiz oldukları için özgür olduklarına inanırlar.
- Halbuki, insanlar, tözün doğasına kulak verseler, önermelerimin ve tanımlamalarımın doğruluğundan kuşku duymayacaklardır...
- Barış, savaşın olmaması demek değildir. O; bir erdem, bir ruh hali, iyilikseverlik, güven ve asalettir.
- İnsanın duyguları denetleme ve kısıtlama güçsüzlüğüne kölelik diyorum; çünkü duygulara tabi olan insan, kendisinin değil, ama kaderinin hükmündedir; öylesine onun hakimiyetindedir ki, kendisi için daha iyi olana bakmasına rağmen, yine de kötü olana akmaya zorlanır.
- Birşey iyi olduğu için arzu duyulmaz ; O, arzu duyulduğu için iyi olur.
- Şuna alışın, sevgi ne kadar derinse acısı da o kadar büyük olur.
- Erdem akla uygun davranmaktır.
- Aslolan ilk ve tek erdem, kendi varlığını koruma çabasıdır.
- Doğada kötü olarak nitelenebilecek hiç bir olay olmaz.
- Şayet ruhlara hükmetmek dillere hükmetmek kadar kolay olsaydı, bütün hükümdarlar güvenli bir şekilde hüküm sürerdi ve zalim güç diye bir şey olmazdı. Zira o zaman bütün insanlar hükümdarlarının fıtratına göre yaşar, neyin doğru neyin yanlış, neyin iyi neyin kötü, neyin adil olduğunu neyin olmadığını sadece onların buyruklarına göre değerlendirirdi. Fakat... bir insanın ruhunun, başka bir insanın hakkına tamamen bağlı olması imkansız bir şeydir. Hiç kimse kendi doğal hakkını, yani her konuda özgürce akıl yürütme ve özgürce değerlendirme yetisini bir başkasına devredemez; dahası, hiç kimse bu bapta baskı altına alınamaz. İşte bu yüzden diyoruz ki, devlet ruhlara yöneldiğinde şiddet uygular.
- Doğal durumda her kişi bir başka kişinin baskısına uğramayacak biçimde kendini koruyabildiği sürece kendinin efendisidir, ve insanın doğal hukuku her kişinin gücüyle belirlendiği sürece, tek başına herkesten sakınmaya çalışmak boşunadır, doğal hukuku korumanın güvenceli hiçbir yolu bulunmadığından, bu hukuk gerçekte varolmayacaktır. Ya da olsa olsa tam anlamıyla kuramsal bir varlığa sahip olacaktır. Elbette, kişiyi korkutan nedenler ne kadar çoksa, kişinin gücü ve dolayısıyla hukuku da o kadar azdır. Ayrıca karşılıklı yardımlaşma olmadan insanlar ne yaşamlarını sürdürebilir ne de ruhunu geliştirebilir...
- Burada şu sonuca varıyoruz: yalnızca insan türünü ilgilendiren doğal hukuk, nisanların ortak hukuklarının bulunması, birlikte oturacakları ve birlikte işleyecekleri topraklarının bulunması, güçlerini sürdürmek, kendilerini korumak, her türlü şiddete karşı çıkmak ve ortak bir isteme uygun olarak yaşamak istemeleri dışında düşünülemez. Gerçekte, bir bütünde birleşmiş insanların sayısı ne kadar çok olursa, bunların ortak hukukları da o kadar büyük olacaktır. İnsan doğal durumda kendi kendisinin efendisi olamayacağı için, skolastikler insanı toplumsal hayvan diye adlandırdılar, buna ben de katılıyorum.
- İnsan tutkuları yenerek tanrıya yaklaşır.
- Tanımak, anlamak, harekete geçmek gerekir. Dünya hayal kurmak için değil, başka bir şekle dönüştürmek içindir.
- Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.
- Biz kendimizi hür sanıyoruz. Halbuki ellerimizde ihtiraslarımızın, kötü huylarımızın görünmez zincirleri vardır. Bileklerimize görünmez kelepçeler takılmıştır.
- Kişinin kendini koruyabilmesi kadar büyük erdemlilik olamaz. Fakat, güzel olan her şey nadir olduğu kadar güçtür.
- Kendinizi ve duygularınızı daha iyi anladıkça, her neyseler daha fazla seveceksiniz.
- İnsanların eylemlerine kahkahalarla gülmek, ağlamak ya da nefret duymak yerine onları anlamak için çaba sarfettim.
- İnsanlar, bize zarar verdikleri için değil; yaptıkları haksızlıklarla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki kötülüğün başkaldırmasına sebep oldukları için korkunçlar.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilThe results also show the minimum required income for the home buyer. mortgage calculator Mortgage default insurance is not available for homes with a price or as-improved worth of $1 million dollars or higher. mortgage payment calculator
YanıtlaSil